KAYIP ve YAS
Yas sadece ölüm karşısında değil, kişinin hayatında anlamı ve değeri olan her kayıpta yaşanan bir süreçtir. Kimi zaman bir boşanma, kimi zaman bir kentten ya da bir işten ayrılma da kişinin yas sürecine girmesine yol açabilir.
Yas; üzüntü, suçluluk, inkar ve öfke duygularını da beraberinde getirir. Kaybedilen kişi ile sürdürülen ilişkinin niteliği yas sürecindeki duyguları ve duyguların yaşanma biçimlerini etkiler. Çatışmalı ilişkilerde suçluluk, pişmanlık öfke duyguları daha yoğun yaşanarak daha komplike bir tablonun ortaya çıkmasına sebep olabilir.
İnsanlar çoğunlukla iki farklı türde yas tepkisi gösterirler:
- Duygularını aşırı kontrol ederek ya da diğerlerine yansıtmama çabası içine girerek günlük yaşam meselelerini çözmeye odaklananlar
- Yoğun biçimde duygusal paylaşım ihtiyacı gösteren ve günlük meseleleri bir kenara bırakarak kaybına odaklananlar
Yas doğal ve yaşanması gereken bir süreç olmakla beraber komplike yas sendromuna dönüşebilir ve bu durumda psikoterapotik destek almak gereklidir. Kişinin yas sürecindeki duygu, düşünce ve davranışları olumlu yönde değişme belirtisi göstermeksizin en az 1 yıldır sürüyorsa, kişi günlük rutin aktivite ve sorumluluklarına dönmekte sorun yaşıyorsa bu durumda komplike bir yas sürecinden bahsedilebilir.
Komplike yasın belirtileri:
Yoğun üzüntü
Ölen ya da ölümünü çevreleyen koşullar ile aşırı meşguliyet
Yoğun özlem
Boşluk ya da anlamsızlık duyguları
Mutlu anıları hatırlayıp onlarla bağ kurmakta zorluk
Kaybedilen kişiye dair hatırlatıcılardan kaçınma
Kişisel ilgilere ve planlara yönelik isteksizlik
Acı ve öfke
Bu süreçteki psikoterapi yaklaşımları kişinin kaybıyla ilişkili duygularına ve düşünce yapıları üzerinde çalışmaya odaklanır. Duyguların ifadesinin yanı sıra hatalı düşünce biçimlerinin yeniden yapılandırılması kişinin baş etme mekanizmalarını güçlendirerek sürecin üstesinden gelmeyi kolaylaştırmaktadır.