BİHTER İYİDİR
KLİNİK PSİKOLOG,MSc
&
Psikoterapist
Manik Depresif
07/15/2015
1,210
MANİK DEPRESİF BOZUKLUK

MANİK DEPRESİF BOZUKLUK

Manik Depreif Bozukluk, psikoloji ve psikiyatri tarihi içinde Affektif Bozukluk, Bipolar Bozukluk ya da İki Uçlu Duygudurum Bozukluğuolarak da anılmaktadır.
Bu bozukluk iki ayrı duygu durum dönemini kapsar. Depresif dönemde kişi kendisini yorgun, çökkün, umutsuz, karamsar hisseder. Kişi çoğunlukla isteksizdir ve daha önce hoşlandığı şeylerden dahi zevk alamamaktadır. Uyku ve iştahta çok artma ya da çok azalma gibi değişiklikler olur. Kişideki isteksizlik adeta yaşama karşı bir isteksizliktir. Buna zaman zaman intihar fikirleri ya da girişimleri eşlik edebilir. Değersizlik ve suçluluk duygularının yanı sıra cinsel istekte azalma ve hareketlerde yavaşlama da görülür.
Depresif dönem nasıl bir çöküş dönemiyse manik dönem de aksine, bir anlamda aşırı yükselme dönemi olarak tarif edilebilir. Bu dönemde duygu durumda aşırı coşkunluk ve taşkınlık, özgüvende abartılı ve gerçekçi olmayan biçimde artış, uyku ihtiyacında azalma görülebilir. Kişi bu dönemde her zamankinden daha konuşkan olabilir, konuşurken konudan konuya atlamalar olabilir. Dikkat dağınıklığı, dikkatin kolaylıkla alakasız konulara ve durumlara kayması sıklıkla görülür. Kişinin hareketliliğinde de artış dikkati çeker, bu hareketlilik düşünmeksizin yapılan aşırı davranışlar olarak da kendini gösterir. Cinsel arzuda artışın yanı sıra öfkelilik de görülebilir.
Depresif dönemler hasta için zor geçerken manik dönemler daha ziyade hasta yakınlarını zorlamaktadır. Manik dönemde hasta, kendisini enerjik ve coşkulu hissettiğinden bunu hastalık olarak görmeme eğilimi gösterebilir. Hasta yakınları ise bu dönemde ortaya çıkan düşüncesiz ve dürtüsel davranışlar dolayısıyla bu dönemi depresyona göre daha ciddi bir hastalık dönemi oılarak algılarlar.
Manik Depresif Bozukluğun tedavisi ilaç tedavisi ve terapiyi bir arada içerdiğinde en etkin sonuçların alındığı görülmektedir. İlaç tedavisi akut olarak ortaya çıkan depresif ya da manik epizodların kontrol altına alınmasında etkili iken tedavinin etkinliğini artırmak, epizodların yinelenme sıklığını ve şiddetini azaltmak açısından psikoterapi gerekmektedir.
Manik Depreisf Bozukluk’ta;
– Kişinin hastalığını ve semptomlarını anlayabilmesini ve kabullenmesini sağlamak,
– Kişinin depresif ya da manik epizodların başlangıcındaki semptomları tanıyabilmesini ve tanımlayabilmesini sağlamak,
– Kişinin doktorları ve yakınlarıyla işbirliği içinde tedavi sürecine aktif katılımını sağlamak,
– Tedavi sürekliliğinin ve koruyucu tedavinin önemini anlamasını sağlamak,
– Kriz durumu halinde bu durum ile nasıl başa çıkabileceği konusunda bilgilendirmek,
– Günlük yaşam stresleriyle baş etmede aktif ve rasyonel yöntemler geliştirmelerini ve bu sayede stres durumlarında epizodların ortaya çıkmadan kontrol altına alınmalarını sağlamak amaçlarına hizmet eder.

Manik Depresif Bozuklukta psikoterapi, hastalığın tekrar etmesini ve hastaneye yatış riskini azaltmakta, yaklaşmakta olan tekrarlama belirtilerinin iyi tanımlanmasına, böylelikle kişinin ayaktan tedaviye katılımını arttırarak epizodların daha kısa ve daha yüzeysel geçirilmesine katkıda bulunmaktadır.
Manik Depresif Bozukluğun terapisinde psikoeğitsel, bilişsel davranışçı ve zaman zaman içgörü kazanmaya yönelik dinamik yaklaşımlar bir arada kullanılmaktadır.

About the author